
YARGILAR YARGILARIMIZ
Hepimizin zihninde olmamız gerektiğini düşündüğümüz biri var, öyle değil mi? Peki bu olmamız gereken kişi, şu anda olduğumuz kişiye ne kadar yakın? Bu iki kişi arasındaki mesafeyi belirleyen ne?
Yargılar, yargılarımız...
Hayatımızın olmazsa olmazları, doğru ve yanlışlarımız. Onları bizi biz yapan madalyalarımız gibi gururla taşıyor, gerekirse savunuyor, onlarla bir ömür geçiriyoruz. Eylemlerimiz, kararlarımız ve seçimlerimiz hep ‘olması gereken’e yani yargılara hizalı. Hayatı iyi, kötü, doğru, yanlış diye ikiye ayırıp ,bir taraf tutarak yaşamayı, büyük ölçüde sonunda iyilerin kazandığı masallardan öğrendik ama bilin bakalım kimler masalda yaşamıyor? :)
Hiç kimseyi ve hiçbir insanlık halini yargılamadan yaşamak, ‘olması gereken’le kafayı bozmadan ‘olan’a bakmak, ne yazık ki bize ailemizde ya da okulda öğretilmedi. Bize birçok şey öğretildi ama bizim neyi bildiğimiz hiç sorulmadı. Kimse bize sormayınca, biz de kendimize sormadık. Başkalarına sorduk.
Kitaplara, öğretilere, anne babamıza, ya da inandığımız ideolojilere sorduk. Sorularımızı alıp biri bize bir cevap versin diye kapı kapı dolaştık ama biz neyi biliyoruz, biz neyin farkındayız diye hiç sormadık. İçeride ne var diye hiç bakmadık, cevapları hep dışarıda aradık. Herkes böyle yaptığı için, kurulu düzenimiz bu olduğu için bunun ne kadar tuhaf bir şey olduğu insanın gözüne pek batmıyor olabilir ama aslında bu delilik! Ve tüm bu deliliğin, bu çılgın düzenin içinde yine de kendi seçtiğimiz hayatı yaratabilir, kendi bilişimize hizalanabiliriz. Yaşamımızı doğrular ve yanlışlar arasına sıkıştırmadan özgürce yaşayabiliriz. Bilinç hiç bir şeyi ve hiç kimseyi dışlamaz. Tek bir şey dışında.
Yargılar, yargılarımız…
Yargılar hayatımızın her alanında farkında olmadan tasıdıgımız, bize ait olmayan yükler gibidir. Kendi üzerimize koydugumuz yargılar, baskalarından gelenler ve kolektif bilinçten aldıklarımız... Peki, bunlar gerçekte kime ait? Ve bunlar olmadan nasil bir hayat yaratabiliriz?
Yargi sadece zihinsel bir süreç degildir; bedeniniz de her yargıyı kaydeder. Kendi bedeninize ya da baskalarına yönelik her negatif düsünce, enerjisel bir yük yaratır.
Bu yükler, zamanla fiziksel rahatsızlıklar, kilo sorunları ve hızlı yaşlanma belirtileri gibi sonuçlara yol açabilir.
Yargıyı bıraktıgınızda hayatınızda ne olurdu? Daha hafif, daha özgür, daha keyifli bir yaşam yaratabilir miydiniz? Yargılardan kurtulmak, sadece zihinsel değil, ayni zamanda enerjisel bir temizliktir.
Şimdi, bir gün boyunca kendinize şu meydan okumayi yapmaya ne dersiniz?
Kimseyi, hiçbir seyi ve en önemlisi, kendinizi yargilamayin.
Bir gün boyunca bunu deneyin ve farkındalığınızın nasil değiştiğini görün.
Unutmayin: Yargisizlik, seçimlerinizi genisletir ve sizi kendi gerçek potansiyelinize yaklastirir.
Ve sonra sorun: Şimdi yargısızlık alanında ben kimim ?
şimdiye kadar gördüklerimin ve bildiklerimin ötesinde bambaşka hangi olasılıklar mevcut ?
Yargısız bir yaşamın hafifliğine ulaşmanız dileğimle..
Sevgiler..
Simla Özsezgin
CF, TTTE CF, Maestro, SAP, BF, BPF, AFF