Access Consciousness, hayatınızda arzuladığınız her şeyi yaratmanız, değiştirmek istediğiniz şeyleri kolaylıkla değiştirmeniz için size araçlar seti sunan, yaşamınızın her alanında daha fazla farkındalık kolaylık neşe ve ihtişam yaratmanıza yardımcı olmayı amaçlayan pragmatik bir sistemdir.
1990 yılında Gary Douglas tarafından kurulmuş ve Dr. Dain Heer’ın katkılarıyla 178’ten fazla ülkede binlerce kolaylaştırıcı tarafından uygulanmaktadır. Access’in amacı sizi kendi bildiklerinizi fark etmeniz için güçlendirmektir. Size neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemez. Sizin için doğru olanın ne olduğunu sorar.
Kendinize ait biricik gerçekliği ortaya çıkarıp onu yaşamanız için sizi güçlendirir.
Pratik araçlar ve dinamik yöntemlerle daha bilinçli olmanıza hizmet eder.
Peki ‘bilinçli’ olmak ne demektir?
Bilinçlilik yaşamımızın her anında olayları, durumları, kişileri yargılamadan farkındalıkla alıp kabul etme halidir. Hayatı doğru, yanlış, iyi, kötü diye ayırmadan bir bütün olarak, yargısızca algılamaya başladığımızda bizim için sonsuz olasılıklar evreni oluşmaya başlar.
Bilinç her şeyi kapsar ve hiçbir şeyi dışlamaz. Yargı hariç. Yargı bilinçle aynı anda mevcut olamaz. Enerji alanımızdaki ve bedenimizdeki katılıkları, duvarları yaratan şey yargıdır. Yargı bizi sınırlı ve kısıtlı bir realitede tutar. Access işte bu sınırlı ve kısıtlı olduğumuzu düşündüğümüz alanlar üzerine ışık tutar. Seçme şansımızın olmadığı ve başka olasılıkların mevcudiyetini kabul etmediğimiz alanları aydınlatır.
Araçları kullandıkça sizi kısıtlı bir realitede tutan her şeyin kilidini açmaya başlarsınız. Yargılar temizlendikçe hayatımızda daha çok bilinç açığa çıkar.
Olasılıklar alanı ile aramızdaki tüm ayrımlar ve duvarlar ortadan kalkar.
Bilinçlilik hali bizi mevcut tüm olasılıklar ile bir araya getirir. Bizler bu realitede sadece düşünce düzeyinde onay verdiğimiz şeylere ihtimal vermeye eğilimliyiz. Ne kadar para kazanabileceğimiz, nasıl bir evde oturabileceğimiz ya da nasıl bir ilişkiye sahip olabileceğimizle ilgili yargılarımız ve kararlarımız var. Neredeyse hepimiz kendi gücümüzü zihnimizin çizdiği sınırlar sanıyoruz. Aslında zihnin yaptığı şey sadece şimdiye kadar gördüklerini referans alıp bundan sonra yaşanacakları tahmin etmeye çalışmaktır. Bu basit istatistik hesabına inanıp, hayatımızı ona göre yaşayınca şimdiye kadar yarattığımız hayatı tekrar tekrar yaratmaya devam ediyoruz.
Peki ya şimdiye kadar hayal bile edemeyeceğimiz olasılıklar bizim için mümkün olsaydı?
Bir durumun mümkün olup olmadığına zihnimizle karar vermeden önce bir soru sorsaydık?
“Bu durumu kolaylıkla değiştirebilecek sonsuz olasılıklar nelerdir?”
Ne kadar çok sorarsak, olasılıkların o kadar farkında oluruz. Bir cevabımızın olması bile gerekmez. Eğer bir cevabımız olursa cevabımıza uygun olanın dışında hiçbir şeye sahip olamayız. Soru sorma aracını bir cevap bulmak için değil, sonsuz olasılıkların farkındalığını elde etmek için sorarız.
Diyelim ki işinizi değiştireceksiniz ya da yeni bir iş kuracaksınız. İlk yaptığınız şey ne olur? Bu işin ne kadar büyüyebileceği ya da elde edeceğiniz paranın miktarıyla ilgili diğer insanlara danışırsınız. Onların deneyimlerini referans alırsınız. Sektörün genel durumundan bir çıkarım yaparak cevaplar elde edersiniz.
Peki bunlar sizin realiteniz mi yoksa başka insanların mı?
Sizi sınırlayan ve başkalarına ait bakış açılarına tutunmak yerine sizin o işte yaratacağınız farkı, olacağınız katkıyı ya da buradaki kolaylığı sorsaydınız iş realitenizde neler mümkün olurdu?
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki ben de bir zamanlar yaşamımı zihinden ve kısıtlı bir şekilde yaratıyordum. Kendi realitem yerine farkında bile olmadan başkalarından satın aldığım bakış açılarıyla yaşamımı sürdürüyordum.
Kimlerden ve nerelerden almış olursak olalım bakış açılarımız neyse gerçeğimiz de o olur. Bakış açılarımızı hep bilinçsiz bir şekilde kendimize kanıtlamaya çalışırız.
Peki gerçekten hayatta bambaşka olasılıklar da varsa ve bu olasılıklara ulaşmak için zorluklarla mücadele etmek zorunda değilsek?
Bu realitede kendi istediğimiz hayatı seçebiliyor olmanın şans, lüks, zor ya da düşük bir ihtimal gibi tanımlandığını biliyorum. Ama bu sadece bir bakış açısı.
Aslında arzu ettiğimiz hayatı, parayı, bedeni, ilişkiyi, neşeyi yaratmanın mümkün olduğunu görüp deneyimleyebiliriz.
Ben bunu kendi hayatımda deneyimledim.
Kendi seçimlerimi teker teker ve kolaylıkla yarattığımı gördükçe bunları herkesin bilmesi gerektiğini, bu araçları herkesin kullanması gerektiğini düşünerek ‘Access Consciousness Sertifikalı Kolaylaştırıcısı’ oldum.
Şimdi sınıflarımda, seanslarımda muhteşem canlarla birlikte Access’in bize sunduğu araçları kullanarak farkındalıklarımızı paylaşarak birlikte kendi seçtiğimiz hayatları yaratıyoruz.
Access in bize sunduğu prosesleriyle, bedene kilitlediğimiz yargıları ve bakış açılarını temizleyerek duygu ve düşüncelerden çıkıp algılardan ve bizim için doğru olan hafif enerjilerden işlemeye başlayabiliyoruz.
Her an farklı olasılıklara alan açan sorularımızı soruyor ve açılan alanda seçimler yapıyoruz.
Access’in binlerce farklı aracının katkısıyla kendi seçtiğimiz hayatı olasılıklar alanından yaratmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimliyoruz.
Sizleri de Access Consciousness araçlarıyla kendi yaratım gücünüzü alıp kabul etmeye ve kendi seçimlerinizi onurlandırmaya tüm kalbimle davet ediyorum.
Size gerçekte hizmet etmeyen şeyleri bırakmaya hazır mısınız
Her şey değişebilir Her şey mümkündür.
Soru şu: Siz onu seçecek misiniz?
Hayatınızda daha fazlasını yaratmak mümkün olsaydı bunu seçer miydiniz?
Access'in Amacı
Access’in amacı, bu realiteyi yıkmak değildir.
Access’in amacı, bu realiteyle savaşmak değildir. Access’in amacı, bu realitenin yanlışlığını görmek değildir.
Access’in amacı, farklı bir realite yaratmaktır.
Access’in amacı, tüm insanlığın gelişebilmesi için dünyayı daha büyük bir seçenekler kümesi ve daha büyük bir olasılıklar kümesi olarak yaratmaktır.
Access, hayatınızın istediğiniz gibi işlemeyen herhangi bir bölümünü değiştirecek bir dizi araçlar, teknikler, sistemler ve felsefedir.
Bu araçlar ve prosesler, herkes için daha fazla bilinci kolaylaştırmak için tasarlanmışlardır.
“Bilinç her şeyi ve herkesi içerir ve hiçbir şeyi ve hiç kimseyi yargılamaz.”
~ Dr. Dain Heer ~
Bilinç, kendinizi veya başka birisini yargılamadan hayatınızda her an mevcut olma yeteneğidir. O, her şeyi alıp kabul etme, hiçbir şeyi reddetmeme ve hayatta arzu ettiğiniz her şeyi – şu anda sahip olduğunuzdan daha büyük ve hayal edebileceğinizden daha fazla – yaratma yeteneğidir.
Ya eğer kendinizi beslemeye ve kendinize özen göstermeye gönüllü olsaydınız? Ya eğer olmanın mümkün olmadığına karar vermiş olduğunuz her şeyi olmak için kapıları açsaydınız? Dünyanın olasılıkları için ne kadar önemli olduğunuzu fark etmeniz için ne gerekirdi?
Hayal Edin...
“...Eğer dünya daha bilinçli bir yer olsaydı bu nasıl olurdu?
Access'in amacı bizi, yaşamda var olan travmayı, dramayı ve delilikleri değiştirme olasılığımızı artırabilmemiz için kendimizde değişim yaratacak kadar bilinçli olduğumuz noktaya götürmektir...”
~ Gary Douglas ~
Access’in Mantrası
Hayatın Tümü Bana Kolaylık, Neşe ve İhtişamla Gelir!
İhtişam, hayatın coşkun ifadesi ve bolluğudur.
Bunu sabahları on kez ve akşamları on kez söylemek hayatınızı değiştirebilir.